Tabii ki bu alandaki uzmanlara hiçbir şeyi küçümsemiyorum ve günümüz bahçelerinde kullanılan çeşitli malzeme ve aksesuarların önemini de almıyorum. Ama ortaya çıktığı gibi, bir bahçe de kelimenin tam anlamıyla "yoktan", yani eski gövdelerden, köklerden ve çubuklardan yaratılabilir. Ve daha da önemlisi, göründüğü gibi, çirkin bir bahçe ya da unutulmuş bir bahçe olmayacak. Aksine kendine has tarzı ve karakteri ile eşsiz ve eşsiz bir bahçe olabilir.
Bir örnek, her şeyin doğal, vahşi, biraz masal gibi olduğu, sevgiyle "Hobbit bahçesi" dediğim en sevdiğim bahçelerden biri olabilir. Başka bir deyişle, her gün karşılaşmadığınız türden.
Bu bahçede genel bir kural vardır ki ne kadar eğri olursa o kadar güzel ve aranjmanlara uyum sağlar. Ve bu anahtara göre çiçeklik kenarları, çitler, bitki destekleri veya diğer çeşitli süslemeler oluşturulur. Yollar bile akasya gövdelerinden kesilmiş dilimlerden yapılmış. Bu arada bu tür natüralist kompozisyonlarda en dayanıklı ve en uzun süre dayanacağı söylenen akasya ağacı olduğunu da eklemek isterim.
Bu bahçenin çiçek tarhlarında gururla duran ve büyük, gizemli heykeller gibi görünen eski kökler için de kullanıldığını da belirtmekte fayda var.
Sunulan yer bu nedenle bahçenin kendi başınıza düşünülebileceği, planlanabileceği ve yapılabileceğine mükemmel bir örnektir. Dahası, onu yaratmak için kelimenin tam anlamıyla "sokakta yatan" malzemeleri kullanabilirsiniz. Ancak bahçenin büyülü bir diyar gibi görünmesi cesaret ama her şeyden önce hayal gücü gerektirir.
Ancak beni en çok etkileyen şey, bahçecilik endüstrisi ile hiç ilgili olmayan, ancak birçok peyzaj mimarının utanmayacağı bir şey yaratabilen sıradan meraklıların olduğu gerçeğidir. Çünkü rastgele bitkiler dikmek ya da hazır kataloglardan canlı olarak aktarılan unsurları bahçeye yerleştirmek zor değil. Ancak işin püf noktası, herhangi bir bahçe tercihinden bağımsız olarak türünün tek örneği, tekrarı olmayan ve hayranlık uyandıran bir şey yapmaktır.
Tomasz Szostak
www.zogrodemnaty.pl